FARKINDA MISINIZ?

27.04.2017 11:45

İhtarnamemdir. Kayda geçsin.

Nasıl bir nesil yetiştiğinin;  geleceğimizi nasıl insanların kuracağının ve nasıl yöneteceğinin farkında mısınız?

Yarış atı diyeceğim ama çok klişe bir laf olur, “açlık oyunları” misali birbiriyle ölümüne savaşan bir nesil geliyor.

Farkında mısınız?

Evet, olay yarışı falan çoktan geçti artık birbirini ezme, yok etme ve birbirini ne olursa olsun küçük düşürme savaşımına dönüştü.

Birbirini yiyip bitiren bir toplum olduk. Kendi kendini yiyen yılan gibi kendimizi sindiriyoruz. Bir karikatürde resmedildiği gibi; kayığın bir tarafı su alıp batarken diğer taraftakiler kendilerinin kurtulacağını sanıyor. İşbu hastalıklı düşünce çocuklarımız arasında da virüs gibi yayılıyor.

Farkında mısınız?

Korku, olağan bir duygudurum olarak normal yaşantımız haline geldi. Korkuyoruz. Korktukça kendi kabuğumuza çekiliyoruz. Korktukça beynimizde yankılanan hastalıklı düşünceler hayali düşmanlar üretiyor. Artık herkes varlığımızı tehdit eden bir “öteki”. Okullar toplumun aynasıdır. Çocuklarımızın gözlerindeki korkuyu, gözlerindeki “ötekileri” görmüyor musunuz?

Geleceğin Türkiye’si olacak nesiller testlerle boğuşmaktan başka şey bilmiyor. Liseye geçtiği halde adını bile yazamayan çocuklar var. Hem de az buz değil, bir sürü! Evindeki kitap sayısını geçtim, hayatında eline bir kitabı alıp da sonuna kadar bitirmemiş koca koca yığınlar geliyor! PISA ve TIMSS sonuçları bunun sinyali işte! Dünyanın en mutsuz çocuklarını yetiştiriyoruz. Cahillikleri paçalarından akan, bomboş gözlerin ardında mankurtlaştırılmış bir nesil geliyor.

Farkında mısınız?

Çocuklarımız bundan elli yıl önce yaşasaydı şu durumlarıyla psikolojik hasta kabul edilirlerdi! Aklı testlere odaklanmış, kendini gerçekleştirmeyi bırak kendini ifade bile edemeyen, ifade edemediklerini içine içine kusan ve bir zaman sonra kustukları ile boğulan ve boğan nesiller geliyor!

İşte bu ahval ve şeraitte tek çıkış yolunu “para kazanmak” olarak gören ve dahası bunun için her yolu mübah sayan devasa kitleler yetişiyor.

Farkında mısınız?

Ümitsiz, kaygılı, korkulu, üzgün, bencil, sorumsuz, duyarsız, ikilemler içinde bir nesil geliyor! İnsana, insanlığa düşman. Toplumu geçtim, kendine bile düşman. Ruhsuz, duygusuz, sanat ve estetikten yoksun. Hayata bir cehennem gözüyle bakan ve cezalandırıldığını düşünen…

Çoğu kendisini tanıyamadan, kim olduğunu bilemeden; sırf yaşamış olmak için hayatta, sırf ben de vardım bile diyemeden… Hatta bir mezar taşında ad soyaddan ibaret olacak bir nesil geliyor.

Farkında mısınız?

İlk emri “Oku” olan bir ümmetin çocukları dünyanın en az okuyan, en çok TV seyreden nesli aynı zamanda. Kim kimi ayartmış, kiminle beraber olmuş, ne kadar para götürmüş, kaç sevgilisi varmış, kaç villasına kaç tane mal (!) atmış, kaç spor arabası var gibi incir çekirdeğini doldurmayacak kadar önemsiz konuları hayatının esas meselesi haline getirmiş bir yığından söz ediyorum.

Boğuluyoruz. Boğulmamak için çırpındıkça birileri kollarımızı kırıyor. İmdat çığlığı atmak istesek ağzımıza lafımızı tıkıyorlar. Beynimizi 3T (tv-telefon-tablet) ile doldurup uyutuluyor, uyuşturuluyoruz. Ocu, bucu, şucu diye ayrıştırılıp, yanılsamalardan kurtulmaya çalıştığımızda ise suçlanıyoruz. Az buçuk adam (!) olanlarımız ise dillerine çalınan bir parmak balla avutulup düzenin çarklarını döndüren kölelerden oluyor sadece!

Farkında mısınız?

Evet, farkındasınız…

Düz bir yoIda yürüyor oIsaydın, tüm iIerIeme isteğine rağmen haIa gerisin geriye gitseydin, o zaman bu çaresiz bir durum oIurdu; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik bir yamacı tırmandığına göre, adımIarının geriye doğru kayması, buIunduğun yerin durumundan iIeri geIebiIir, o zaman da umutsuzIuğa kapıImana gerek yoktur.

Franz Kafka